Aylaklar / I Vitelloni (1953)
Kasabanın deniz kenarındaki lokalinde mevsimin son kutlaması olan 1953 Deniz Kızı yarışması yapılmaktadır ve dış ses’in anlatımıyla kalabalığın içindeki filmin ana karakterlerini tek tek tanımaya başlarız. Bunlar sırasıyla kaba saba ve bön Alberto (Alberto Sordi), sözde entellektüel Leopoldo (Leopoldo Trieste), en gençleri Moraldo (Franco Interlenghi, Federico Fellini’yi canlandıran genç), tenor Riccardo (Riccardo Fellini) ve grubun lideri çapkın Fausto’dur (Franco Fabrizi). Riccardo, şarkı söyleyip sunuculuğunu yaptığı gecenin sonunda, güzellik yarışmasını Moraldo’nun kızkardeşi olan Sandra’nın (Leonora Ruffo) kazandığını anons eder. Havanın birden değişmesi ve yağmurun bastırmasıyla eğlenceye lokalin kapalı bölümünde devam edilir, ancak Sandra burada aniden bayılır, davetliler arasında bulunan bir doktor Sandra’nın hamile olduğunu söyler. Bebeğin kendisinden olduğunu iyi bilen Fausto ilk tepki olarak kasabadan kaçmaya çalışır ancak babasının dayatmasıyla Sandra ile evlenmek zorunda kalır, ama bu onun başka kadınların peşinde koşmasına engel olmayacaktır.
30’lu yaşlarını çoktan geçmiş, gerçek işleri olmayan, sağdan soldan ufak borç paralar alarak geçinen bu asalak gençlerin her biri ailelerinin yanında kalmaktadırlar. Alberto annesi ve kızkardeşi Olga’yla (Claude Farell) yaşar, ikisi de o eve gelmeden uyumazlar, Alberto sürekli kızkardeşinin namusunu korumakla ovünür (ama Olganın da çıktığı bir adam vardır). Riccardo anne ve babasının evindedir, eve geç geldiğinde azar işitir. Leopoldo teyzeleriyle kalır, gece yalnız kaldığında masa başına geçer ve asla bitmeyecek olan oyununu yazmaya koyulur, ama hemen bıkar ve komşusunun hizmetçisiyle flört etmeye başlar. Diğerlerinin de flörtleri vardır.
Kışın gelmesiyle ıssızlaşan ve hüzün çöken sahilde sık sık bir araya gelen grup günlerini aylak aylak gezip, bilardo oynayarak geçirirler, bıyık sakal bırakır, sonra tekrar keserler. Arada yapılan bir kış karnavalında da her zaman aradıkları eğlenceye kavuşurlar. Karnaval sonunda Olga sevdiği adamla kaçar. Fausto kayınpederinin hatırına tezgahtar olarak alındığı antikacı dükkânının sahibesini baştan çıkarmaya kalkınca oradan kovulur, iç güveysi olduğu evden de kayınpederi kovar. Fausto’nun dükkândan çaldığı bir melek heykelini manastırlara satmayı denerler ama başaramazlar. Leopoldo ise kasabaya gelen ünlü varyete sanatçısı Sergio’ya (Achille Majeroni) yazdığı piyesi gösterir. Yaşlı başlı bir adam olan Sergio’nun aşırı ilgisinin eserine karşı olduğunu sanıp heyecanlanan Leopoldo, onun bir eşcinsel olduğunu anlar ve tacizinden son anda kurtulur. Fausto’nun ihanetlerine daha fazla dayanamayan Sandra bebeğini alarak evden kaçar, uzun süren aramaların sonunda Fausto’nun babasının evinde bulunur. Fausto babasından sıkı bir dayak yer, artık akıllanmış gibidir. Sandra’yla birlikte mutlu bir şekilde eve dönerler.
Sonunda aralarından biri kendi kendilerine yarattıkları bu miskinlik kısır döngüsünü kırar ve diğerleri henüz yataklarındayken sabah erkenden trene binerek kasabadan ayrılır. Bu, filmin de anlatıcısı olan, (aynı zamanda Fellini’nin alter egosu) Moraldo’dur. Moraldo’nun önceden arkadaş olduğu istasyon işçisi, çalışkan küçük çocuk onu uğurlarken sinema tarihinde rastlanabilecek en hüzünlü veda sahnesine de şahit oluruz.