DergilerGenç Sinema

Genç Sinema (1971) sayı 16

 

 

 

 

PDF İndir

 

Geçtiğimiz Şubat ayının sonlarında, “Türkiye Devirmci Sinema Hareketi Üzerine” başlıklı bir bildiri yayımlandı. Görünürde “İstanbul Teknik Üniversitesi Sinema Kulübü – Siyasal Bilgiler Fakültesi Sinema Kulübü” imzalı bu bildiride, Genç Sinema’ya ilişkin bazı doğru ve yanlışlara değinilmekte (öz eleştirimizde bunlara cevap verilecektir) fakat bu­ nunla birlikte, sözüm ona sinema sorunlarının genel bir tahlili yapılmaktadır. Ulusal dev­ rimci sinema cephesinin tartışıldığı şu sıralarda adı geçen bildiri, kafaları bulandırabilecek bir takım yanılgı ve sapmalarla dolu olduğundan bunları teker teker açığa çıkartmayı gö­ rev sayıyoruz.
SANSÜRÜ ANA ÇELİŞKİ OLARAK TANIMLAMAK MARKSİZM – LENİNİZM’İ İNKÂR ETMEKTİR
Bildiride şöyle denmektedir :
“Sinema meselesinin ana çelişkisi, halk ile faşist Mussolini sansürü, ithalatçı ve iş­ letmeciler arasındadır.”
Oysa, ana çelişki bütün diğer çelişkilerin çözümünün anahtarını teşkil1eden çelişki­ dir. Mao Zedung bu konuda şöyle demektedir: “Karmaşık bir şeyin gelişme sürecinde birçok çelişmeler vardır; bunlardan birisinin varlığı ya da gelişmesi, öteki çelişmelerin varlığını ve gelişmesini tayin eder ya da bunlar üzerinde etkili olur ki, iştö bu ana çelişki­ dir” (Teori ve Pratik, Sol Yayınları, s. 54).
Ülkemizde ana çelişki, halk yığınları ile emperyalizm, işbirlikçi burjuvazi ve feodal mütegallibe arasındaki çelişkidir.
Bu gerçek, sinemaya uygulandığında, ana çelişkinin halk yığınlarıyla Yeşilçam’ın ya- rı-feodal alt-yapısını oluşturan işletmeci-tefeci, emperyalizmin sineması ve işbirlikçileri arasında olduğu kolaylıkla anlaşılır.
Sansür ise, sadece, egemen sınıf ve zümrelerin kendi kültürlerini egemen kılmak ve bu egemen sınıflarla çelişen sınıf ve zümrelerin kültürlerinii baskı altına almak amacını^ gü­ den bir üst-yapı kurumudur. Bu nedenle, sansürün ana çelişki olaark ele alınması Mark­ sizm – Leninizm’in hiçe sayılması anlamına gelir.
Sansürle halk yığınları arasındaki çelişkinin çözümü yukarıda sözünü ettiğimiz ana çelişkilerin çözümüne bağlıdır. Bu da ülkemizde Millî Demokratik Devrim’in gerçekleşme­ siyle anti-emperyalist ve anti-feodal bir sansürün kabulü şeklinde olacaktır. Yoksa san­ sürün tamamen kaldırılmasıyla değil.
SANSÜR, BURJUVA DEVLET ANLAYIŞINA UYGUN OLARAK ELE ALINMAKTADIR :

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu