Sinema Arkeolojisi

Schindler’in Listesi’nin gerçek öyküsü

Önder Özdemir

Muhtemelen Hollywood’un ünlü yönetmeni Steven Spielberg’in “Schindler’in Listesi” (Schindler’s List) filmini birçoğunuz izlemiştir.

Her yönetmenin sinema dilinin ihtiyaçlarına ve göstermek istediklerine bağlı olarak tarihi gerçekleri biraz eğip bükmesi, kurgu yapması anlaşılır bir durumdur.

Ancak Schindler’in Listesi filminde yönetmen:

Gerçeklerden çok fazla uzaklaşmıştır. Filmdeki Oskar Schindler portresi gerçeği yansıtmamaktadır.

Göstermek istediği resimde Almanya’daki faşizmin sponsoru olan büyük sermaye grupları ve onların suçları görünmez.

Bu resimde işçilerin kölelik koşullarında çalıştıklarını ve bu koşullardan dolayı öldüklerini göremeyiz.

Gerçekler, bir patronun kahramanlığının abartılması için değiştirilmiştir.

Nazilere karşı kahramanlıklar gösteren başka simge kişilikler varken bu filmde bir patronun seçilmesinin özel bir anlamı vardır.[1]

Bu yazıda, yukarıdaki iddialarıma ilişkin verilerimi ve görüşlerimi paylaşmaya çalışacağım.

“Schindler’in Listesi”

İzleyenlerin hatırlayacağı üzere film, Oskar Schindler isimli bir fabrika sahibinin 1100 Yahudi’yi ölümden “kurtarması”nı ve kahramanlığını konu ediyor.

Poldek Pfefferberg ABD’de Los Angeles’ta ünlülerin semti Beverly Hills’te yaşayan başarılı bir tüccardır ve Schindler’in “kurtardığı” Yahudilerden birisidir. Tesadüfen tanıştığı Avustralyalı yazar Thomas Keneally’ye elindeki belgeleri göstererek, onu Oskar Schindler’in öyküsünü yazmaya ikna eder. 1982 yılında “Schindler’in Gemisi” (Schindler’s Ark) isimli roman böylelikle ortaya çıkar. Roman daha çok Poldek’in anlattıkları ve verdiği belgelerden yola çıkarak kurgulanmıştır.

Poldek Pfefferberg bu kez yönetmen Steven Spielberg’i bir film yapması için ikna eder. Spielberg, “Schindler’in Listesi” filmiyle 1994 yılındaki 66. Akademi Ödülleri’nde 7 dalda Oscar ödülü alır. 22 milyon dolar bütçe ile yapılan film, toplamda 220 milyon dolar gelir elde eder.

Filmde görülmeyen gerçekler

Oskar Schindler bir Sudeten Almanı’dır. Sudetenler, Çekoslovakya’nın Bohemya bölgesinde yaşayan ve 1921 yılı sayımında nüfusu 3,1 milyon olan bir azınlık Alman toplumudur.[2]

Oskar Schindler’in babası Sudeten bölgesinde tarım makineleri satan, küçük ölçekli işler yapan bir iş adamıdır. Oskar ise pazarlamacılık yaptığı iş hayatında pek de başarılı değildir. Aylık geliri 8000 ile 10000 Çek kronu (277-346 dolar) civarındadır. Ancak alkol ve kadın düşkünlüğü nedeni ile genelde borç batağındadır.

Oskar 1935 yılında Almanya’daki Nazileri destekleyen Sudeten Alman Partisi’ne üye olur. 1936 yılında ise Alman askeri haber alma servisi Abwehr’a katılır. Ve Abwehr II’nin 8. Komando Birimi’ndeki ajanlık kariyerinde hızla yükselir.

Çek gizli polisinin 28.07.1938 tarihli “çok gizli” raporuna göre Oskar, “Büyük çapta bir casus ve özellikle tehlikeli bir şahıstır”.

Oskar Schindler 1938 yılında Çek polisi tarafından casusluk suçlaması ile tutuklanır ve 3 ay cezaevinde kalır. Cezaevinden çıktıktan sonra Alman gizli servisi tarafından ödüllendirilir ve terfi alır. Artık Çek-Polonya sınırındaki Ostrava’da 25 kişilik bir timin başındadır. Ekibi ile Nazilerin Polonya’yı işgalinin planları üzerine çalışmakta, operasyonlar düzenlemektedir.

Oskar bu hizmetleri sırasında bir dizi madalya alır. Bunlardan biri Blutorden adı verilen Nazizm’in en önemli madalyasıdır. Bu madalya Hitler tarafından sadece 2000 adet Nazi’ye verilmiştir. Oskar Schindler bu madalyayı savaşın sonuna kadar sürekli üzerinde taşımıştır.

Ayrıca hep üzerinde taşıdığı altın parti rozeti ise ilk 100.000 Alman Nazi Partisi (NSDAP) üyesine verilen ama daha sonra Nazi kahramanlarına da verilmeye başlanan bir rozettir.

Oskar 2 Şubat 1939 Alman Nazi Partisi NDSAP’a üye olur.

1939 yılında Oskar ve eşi Emilie Moravská Ostrava şehrine taşınırlar. Evleri aynı zamanda Alman gizli servisi Abwehr’in bürosu gibi çalışmaktadır. Emilie’nin anılarında anlattığına göre birisi Oskar’ın sevgilisi olmak üzere evde 4 çalışan vardır. Emilie, evde gizli haberleşmede kullanmak için 40 kadar güvercin beslediklerinden bahseder.

Alman askeri gizli servisi Abwehr’in raporlarına göre Polonya’nın işgalinden bir ay önce Oskar timindeki 25 ajanı ile birlikte gizli silah sevkiyatı ve askeri operasyonlar yapar.[3]

Oskar 1939 yılı sonunda Polonya’nın işgalinden sonra Krakow’a Yahudi bir aileye aitken el koyduğu büyük bir eve taşınır. Ajanlık sürecinde tanıştığı bağlantılarından da faydalanarak kendisi için fırsatlar aramaya başlar. Oskar, Polonya’da Yahudilerin evlerinin, şirketlerinin ve fabrikalarının “el değiştirme” sürecini yakından takip eder. Bu el değiştirmelerin sonunda olarak 1941 yılında Krakow’daki 2973 işletmenin 157 tanesi Almanlar, kalanlar Yahudi olmayan Polonyalılar tarafından işletiliyordu. Oskar, Abwehr’in kamulaştırma amacıyla Yahudi işyerlerini raporlayan birimindeki yakın arkadaşı aracılığı ile kendisine el koymak üzere bir firma seçer. Böylece yıllık 94.340 dolar gelir elde eden Yahudilere ait emaye fabrikası Rekord Ltd.’ye kolayca sahip olur.

Schindler, fabrikanın daha önceki ortaklarından olan Abraham Bankier’e fabrikanın yönetimini teslim eder. Bu arada kendisi sadece Nazi yöneticilerine, SS subaylarına rüşvetler vermek ve Nazilerin bolca alkol tüketilen partilerine katılmakla meşguldür. Bankier’in fabrikada özel bir odası vardır, Yahudilerin yakalarına takmak zorunda olduğu yıldızı yoktur. SS tarafından yarı açık cezaevi gibi yönetilen ve Yahudilerin yaşadığı bölge olan gettoya giriş izni vardır. Bu yetkilerle gettodan köle işçilerin getirilmesini organize eden, fabrika üretiminin yüzde 80’nini karaborsada satarak yüksek gelir elde edilmesini sağlayan hep Bankier idi.

Oskar, fabrikasının Rekord Ltd. olan adını “Oskar Schindler Alman Emaye Fabrikası” (Deutsche Emailwarenfabrick Oskar Schindler) olarak değiştirdi. Fabrika Krakow Yahudi gettosunun hemen bitişiğinde idi. Bu avantajla gettodan kolayca köle işçi elde edebildiler.

Oskar fabrikayı tekrar işletmeye başladığında sadece 7 Yahudi ve 250 Yahudi olmayan işçi çalışıyordu. 1940 yılında Yahudi köle işçi 150’ye, 1942’de 550’ye, 1944 yılında ise 1000’e ulaştı. Çünkü gayet açıktı ki Yahudi köle işçiler fabrika için daha kârlı idi.

Schindler 1944 yılında Polonyalı işçilere maaş olarak savaş öncesindeki maaşlarının sadece yüzde 8’i kadarını öderken, Yahudi işçilerin aylık 1,56 dolar (5 zł) olan “maaşını” gettonun SS komutanlarına veriyordu. Yahudi işçiler 12 saatlik vardiyalarla çalışıyorlardı.

Schindler, Yahudi sermayesine el koymaya devam ediyor

Shlomo Wiener savaştan önce Polonya’nın en büyük mutfak, eşyaları satan firmasının sahibi idi. Oğlu Julius Wiener yanında satış temsilcisi olarak çalışmaktaydı. 15 Ekim 1939 tarihinde Oskar Schindler ve sevgilisi, Wiener’lerin ofisine gelir ve kapıyı içerden kilitler. Kasadan tüm parayı alır ve işyerinde herkesin duyacağı şekilde yüksek sesle “İyi zamanlar bitti artık!” diye bağırır. Silahını yaşlı Shlomo’ya doğru sallayarak tehdit eder ve “Domuz, şimdi beni ve Hitler’i tanıyacaksınız!” der. Shlomo Wiemer’e Hitler’in resmini öptürür. SS askerlerini çağırarak dayağa maruz bırakır. Ve Wiener zorla imzaladığı belgelerle şirketin devrini Oskar’a yapmış olur. Oskar’ın sevgilisi el koydukları bu şirketin başına geçer.

Oskar 1940 yılına gelindiğinde emaye fabrikasının hemen karşısındaki Prokosziner Glashütte cam fabrikasını da ele geçirir. Artık Oskar Schindler daha önce sahiplendiği emaye fabrikası, Wiener’lerin mağazası ile beraber üç şirketin sahibidir.

Oskar’ın emaye fabrikasının en yüksek verimde olduğu 1944 yılında 1000’i Yahudi olmak üzere 1750 işçi, Prokosziner Glashütte cam fabrikasında 380 işçi çalışıyordu.[4]

Spielberg’in göstermediği köle işçiler

Naziler Almanya’da 1939-1945 yılları arasında tarihteki en büyük köle işçi sistemini oluşturmuştur. Bu dönemde 12 milyondan fazla yabancı sivil işçi, toplama kampı tutsakları, savaş esirleri çok zor koşullarda zorla çalıştırılmıştır. Çalışma koşulları, açlık, hastalık, fabrikalardaki kimyasallar nedeni ile bu köle işçilerin yaklaşık yüzde 25’i ölmüş ve bu sayı savaşın sivil kayıpları hanesine yazılmıştır.[5]

1944 Ağustos ayı en yüksek sayıda (6 milyon ) köle işçi çalıştırıldığı dönem olmuş. Bu sayının üçte biri kadın idi ve çocuklarını kamplarda doğurmak zorunda kalmışlardır. 1944 yılında 2 milyon savaş esiri Alman ekonomisinde köle işçi olarak çalışıyordu. İşgal edilen ülkelerdeki halk, Alman ekonomisi için bedava işçi deposu idi.[6]

Alman işadamları, bir taraftan Hitler’in partisine milyonlarca Reich Mark bağış yaparken, diğer taraftan Hitler de onlara köle işçi sunuyordu.[7]

Aşağıdaki haritada görüleceği üzere Nazilerin işgal ettiği ülkelerde ve Almanya’daki her kamp ve gettonun yakınında mutlaka bir fabrika vardı. [8]

Naziler Polonya’yı işgal ettikten sonra 14 Aralık 1939 tarihinde şu kararı yayınladı: “Polonya’daki 14 ile 60 yaşındaki herkes Almanya için zorunlu olarak çalışacaklardır.

Bu karar doğrultusunda Yahudi olmayan Polonyalılar Almanya’ya köle işçi olarak gönderildiler. Polonya’da çoğu askeri amaçlı üretim yapan fabrikalar için gerekli işçi ihtiyacı kamplardaki Yahudilerden karşılandı.

Spielberg’in “Schindler’in Listesi” filminde köle işçilik ve onunla beslenen büyük şirketler gösterilmez.

Spielberg’in oyuncu Liam Neeson ile çizdiği portrenin yukarıda örnekleri verilen gerçek Oskar Schindler’le ilgisi olmadığı ortadadır.

Ayrıca Schindler’in ünlü listesi ve “kurtarma” öyküsü hiç de Spielberg’in filmde anlattığı gibi değildir.

Schindler’in gerçek öyküsü

İşin aslı Kızıl Ordu Polonya’ya yaklaşırken, bir patronun Yahudilerden çaldığı fabrikasını, yatırımını kurtarmak için Polonya’dan daha güvenli bir bölgeye, Çekoslovakya’ya taşıması hikâyesidir. Fabrikayı taşıdığı yerde kalifiye ve bedavaya çalıştıracak yeterli sayıda köle işçi yoktur. Bu nedenle Berlin’deki Nazi yönetiminin özel izni ile fabrikasıyla beraber köle işçilerini de taşımıştır.

Filmde gösterildiği gibi Schindler, taşınacak işçilerin listesini hazırlamamıştır. Yahudilerin kaldığı gettonun SS bürosunda çalışan Marcel Goldberg isimli Yahudi, diğer Yahudilerden aldığı rüşvet karşılığında yeni fabrikada çalışacak işçileri listelemiştir. Ruslar Polonya’ya yaklaşmıştır ve Nazilerin Polonya’yı terk ederken kalan tüm Yahudileri öldürme ihtimali yüksektir. Bu nedenle bu listeye girmek Yahudiler için hayatidir.[9]

Oskar Schindler’in memleketi Çekoslovakya’daki Brünnlitz’e fabrika ile birlikte taşınmak üzere 21 Ekim 1944 tarihinde 700 erkek ve 12 Kasım 1944 tarihinde ise 300 kadın trenlerle yola çıkmıştır. Erkekler zorlu ve uzun yolculuktan sonra yeni fabrikaya ve kampa ulaşırlar.

Naziler tifüs salgınından korktukları için işçileri bir yerden başka bir yere taşırken mutlaka karantina ve özel “tıbbi” temizlik süreçlerinden geçiriyorlardı. Brünnlitz yolu üzerinde erkeklerin temizleneceği kamp mevcutken, kadınların temizleneceği sadece Auschwitz’deki tesisler vardı. Krakow’a 60 kilometre uzaklıktaki Auschwitz birden fazla birimden oluşuyordu ve sadece ölüm kampı değildi. Aynı zamanda köle işçileri barındıran bir kamptı. Siemens başta olmak üzere birçok fabrikada çalışan köle işçiler burada kalıyordu. Fakat Schindler’in fabrikası için listede olan kadınlar bu kampta beklenenden uzun süre kalır.

Filmin en çarpıcı kahramanlık sahnelerinden birisi olan Oskar Schindler’in Auschwitz’e giderek kadınları kurtarması olayı gerçekte yaşanmamıştır. Tanıkların ifadelerine göre, diğer erkek işçiler huysuzlanınca, Oskar sekreterini yanına çağırmış, ona büyük bir elmas yüzük göstererek “Bunu almak istiyorsan kadınları buraya getirmelisin” demiş. Bunun üzerine sekreteri de Auschwitz’e giderek kadınları Brünnlitz’e getirmiştir.

Schindler el koyduğu Krakow’daki iki fabrika ve bir mağazada 1939 yılından 1945 yılına kadar köle emeği ile çok büyük paralar kazanmıştır.[10] Filmde anlatıldığı gibi kazandıklarını Yahudileri kurtarmak için harcamamıştır. Yaptığı yatırımlar nedeni ile aldığı banka kredileri, taşınma sırasındaki masrafları, beklediği satışları yapamaması ve savaşın sona ermesi ticari başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ayrıca savaş sona erdiğinde Zwittau’daki Deutsche Bank hesabında 300.000 mark (71.428 dolar) parasının kaldığı, bu parayı tazmin etmek için Batı Almanya’ya başvurduğu bilinmektedir.

Filmde Krakow’daki getto komutanı kötü, rastgele zevk için Yahudileri öldüren bir şeytan olarak yansıtılır. Bu şeytana Oskar dahil herkes karşıdır. Gettonun “şeytan” Nazi komutanı Amon Götz ile Schindler’in aslında yakın arkadaş oldukları filmde gösterilmez. Götz, 1944 yılında rüşvet sebebiyle Alman ordusu tarafından tutuklandığında ve görevden aldığında, Schindler yakın arkadaşının 60 kutu eşyasını Brünnlitz’e taşıyarak onun için saklamıştır.

Naziler savaşı kaybetmek üzereyken…

Kızıl Ordu 1944 ortasından itibaren Polonya içlerine doğru ilerlemektedir. 27 Ocak 1945 tarihinde Auschwitz’i Nazilerden kurtarır. Artık Naziler savaşı kaybetmek üzeredir. Oskar Schindler köle işçi çalıştırmaktan yargılanacağını bilmektedir. Bu nedenle Kasım 1944 ile Mayıs 1945 arasındaki 6 ay içinde işçilerine nispeten daha iyi davranan bir patron olur. El koydukları mağazanın sahibinin oğlu Julius Wiener 2 Mayıs 1962 tarihinde İsrail’in Haaretz gazetesi ile yaptığı söyleşide, Oskar Schindler için “Tüm diğer Naziler gibi bir Nazi idi. Kendi postunu kurtarmak için savaşın sonuna doğru Yahudileri kurtarmaya başladı” der.[11]

Julius Wiener’in, Oskar aleyhine birçok yerde babasına uyguladığı şiddet ve şirketlerini ele geçirmesi nedeniyle yazılı başvuruları vardır. Natan Wurzel emaye fabrikasının ortaklarındandır ve Schindler’in emaye fabrikasını kendilerinden çaldığını savaş sonrasında defalarca belirtmiş, ilgili kurumlara yazılı ifadeler vermiştir. Filmin Londra’daki gala gösteriminde, Schindler’in fabrikasında çalışan Victor Dortheimer’in yönetmen Spielberg’e “Bunların hepsi yalan!” diye bağırdığını ve yönetmenin korumalarının onu ittiğini izleyiciler görürler.

Schindler 8 Mayıs 1945 tarihinde değerli şeylerini yanına alarak kaçmaya çalışırken Sovyetler Birliği askerleri tarafından yakalanmış, lüks arabasına ve içindeki her şeye el konmuştur.

İroniktir ki Oskar Schindler savaş sonrasında hem Batı Almanya’dan hem de Yahudi Fonları’ndan iki fabrikasını kaybettiği için tazminat talep etmiş ve beklediğinden az da olsa tazminatını almıştır.[12] Birçok Nazi gibi Arjantin’e taşındı, orada yaptığı ticari girişimler sonucunda iflas etti. 1974 yılındaki ölümüne kadar Yahudileri kurtarma öyküsünden gelir elde etmek için çabaladı[13] ve yer yer bu uğraşlarının sonucunda paralar kazandı.

İzleyiciler “Schindler’in Listesi” filminde bu gerçekleri göremeyecekler; bambaşka bir kahramanlık öyküsü izleyeceklerdir. Belki de diyeceklerdir ki, “Hitler öyle bir şeytandı ki, tek suçlu o idi, herkes ona karşı idi, hatta patronlar bile ona karşı idi. Ve iyi patronlar zavallı Yahudileri kurtardılar!”[14]

Açıktır ki Spielberg, Schindler’in gerçek hayat öyküsünü filmin kurgusunda amaçlı olarak değiştirmiş ve gerçekleri bilerek çarpıtmıştır; tercihini faşizmin arkasındaki sermayenin günahlarının üstünü örtmekten yana kullanmıştır.

Dipnot:

[1] Polonya’da 2500 çocuğu kamplardan, içinde olduğu direniş örgütü ile kurtaran, Gestapo tarafından yakalanan, işkence gören, idama mahkûm edilen, örgüt arkadaşları tarafından kurtarılan ve 2008 yılında 98 yaşındayken ölen Hemşire Irena Sendler’in kahramanlık öyküsü hala sinemaya uyarlanmayı bekliyor.

[2] 1921 yılında tüm Çekoslovakya’nın nüfusunun yüzde 22’si Sudeten bölgesinde yaşıyordu. Almanya’da Nazilerin kitle tabanı arttıkça Sudeten bölgesindeki Almanlarda da Nazi eğilimler artar. “Sudeten Alman Partisi” (Sudetendeutsche Partei, SdP)1930 yılında 30.000 olan üye sayısını 1932 yılında 61.000’e çıkarır. Nazi Almanyası 1938 yılında Çekoslovakya’nın Sudeten bölgesini kendi topraklarına dahil eder

[3] Oskar Schindler 1940 yılında ajan olarak son görevi için Türkiye’ye gider. Ankara’da görev yapan Askeri ateşe, SD/SS ve ProMi (Goebels’in propaganda birimi) olmak üzere 3 ayrı Alman gizli servis ekibi arasında ciddi bir kriz ortaya çıkmıştır. Bu 3 kurum arasındaki çatışma Türkiye’den bilgi akışını etkilemektedir. Abwehr Schindler’i Ankara’daki karışıklığı çözmesi için gönderir. Oskar 1940 yılı sonunda lüks Horch aracı ile diplomatik pasaport kullanarak Ankara’ya ulaşır. Dönemin Alman Büyükelçisi Von Papen ve taraflarla görüşerek krize müdahale eder.

[4] Bu yazıdaki Oskar Schindler’e ilişkin veriler büyük oranda David Crowe tarafından yazılan 2004 basımlı “Oskar Schindler: The Untold Account of His Life, Wartime Activities, and the True Story Behind the List” kitabından alınmıştır.

[5] ILO dahil bir çok kuruluşun uluslararası kavramsallaştırmasında bu durum “forced labor” (zorla çalıştırma) terimi ile açıklanmaktadır. Ama bu kavram durumu açıklamakta yetersizdir. Bu hali, işlenen suçu yeterince açıklamaktan uzaktır. Kullanılması gereken kavram “slave labor” (köle işçi) olmalıdır.

[6] https://www.zwangsarbeit-archiv.de/en/zwangsarbeit/zwangsarbeit/zwangsarbeit-hintergrund/index.html

[7] İş adamlarının Nazilere bağışları için bakınız: Zenginler onu sevmeseydi, Hitler bugün Hitler olabilir miydi? – Önder Özdemir

[8] Milyonlarca köle işçiyi 1939-1945 yılları arasında çalıştıran yüzlerce fabrikadan bazılarını aşağıda listeledim:

– Daimler-Benz AG Untertürkheim (Stuttgart-Untertürkheim)

– Daimler-Benz Motoren GmbH Obrigheim (Obrigheim)

– Daimler-Benz-Motoren GmbH Genshagen (Ludwigsfelde-Genshagen)

– Siemens-Schuckertwerke AG Berlin (Berlin-Siemensstadt)

– Siemens-Bauunion Kraków-Prokocim (Kraków-Prokocim)

– Siemens-Bauunion Leitmeritz (Litomerice)

-Siemens & Halske AG Fürstenberg/Havel

-Siemens AG Berlin

-Siemens AG KZ Groß Rosen

-Siemens-Schuckertwerke AG Berlin

-Siemens-Schuckertwerke AG Nürnberg

-Škoda Pilsen

– August-Thyssen-Hütte AG Duisburg (Duisburg)

– Friedrich Krupp AG Essen (Essen) – Tysenn ve Krupp bugün hala Almanya’nın güçlü gruplarıdır. Türkiye’de bile yürüyen merdivenlerin çoğunda Tysenn-Krupp markasını görebilirsiniz

– I.G. Farbenindustrie AG Ludwigshafen

– I.G. Farbenindustrie AG Frankfurt-Höchst (Frankfurt-Höchst)

– Dynamit Nobel AG Allendorf (Stadtallendorf)

– BMW-Flugmotorenwerke GmbH Eisenach (Eisenach-Dürrerhof)

– BMW-Flugmotorenwerke Brandenburg GmbH Basdorf (Wandlitz-Basdorf )

– Pertrix Chemische Fabrik AG Berlin-Niederschöneweide (Berlin-Niederschöneweide) – Petrix BMW’nin o dönem küçük ortağı ama daha sonra tek sahibi olacak Quandt ailesinin asıl sermaye birikimini sağlayacak fabrikasıdır. Bu konudaki “Quandt Ailesi’nin Sessizliği” belgeselini sinematek.tv sitesinden izlemenizi öneririm.

– Telefunken Gmbh Mährisch Weißwasser (Bílá Voda)

– Telefunken Gesellschaft für drahtlose Telegraphie m.b.H Lodsch

– Telefunken Gmbh Berlin-Moabit (Berlin-Moabit)

-Telefunken Gesellschaft für drahtlose Telegraphie m.b.H. Lodsch

-Telefunken Gesellschaft für drahtlose Telegraphie m.b.H. Minsk

-Philips AG Warschau

-Philips Vught

-Volkswagenwerk AG Wolfsburg

– AEG Glatz (Kłodzko)

– AEG Hennigsdorf (Hennigsdorf)

– AEG KWO Berlin-Oberschöneweide (Berlin-Oberschöneweide)

-Deutsche Lufthansa AG Prag-Holešovice

Savaş sonrası 6000 köle işçinin açtığı tazminat davasından sonra Siemens toplamda 7.184.000 Alman markı (1.710.460 dolar) ödedi. Siemens’in de içinde olduğu bugünkü Almanya’nın en büyük 12 şirketi Soykırım Fon’una 250.000 köle işçi için 3,3 milyon dolar tazminat parası ödedi. 1958-1966 tarihleri arasında Siemens A.G, I.G. Farben, Daimler Benz eski köle i��çiye tazminat olarak toplamda 75 milyon Alman markı (17,9 milyon dolar)  ödediler.

Kaynak: Hafıza ve Tarih Projesi  

[9] Marcel Goldberg büroda çalışan bir Yahudi olarak liste konusunda tek yetkili idi. 21 Ekim 1944 tarihinden 8 Mayıs 1945 tarihinde kadar listeyi sürekli değiştirmiştir. Örneğin 18 Nisan 1945 tarihinde listede 801 erkek, 297 kadın vardır ve 6 ay içinde 98 kişi eklenmiştir. Bazı isimler silinmiş, yenisi eklenmiş ve isimler defalarca değişmiştir. Kampın doktorunun eşi ve çocuğu önce listede iken, rüşvet verenler nedeni ile yer açmak için listeden çıkarılmışlar, doktor yalnız gitmiştir. Çevredeki diğer kamplardan işçiler sürekli listeye dahil edilmiştir. Örneğin Krakow’daki başka tekstil fabrikasından 68 kişi eklenmiştir. Brünnlizt’e gelen işçiler arasında Emaye fabrikasında çalışan işçiler neredeyse azınlıkta idi. Taşınan, kurtarılan sadece işçiler değildi. Krakow’dan işçilerle birlikte 250 adet vagon ile fabrika makine, ekipman ve diğer malzemelerin trenle Brünnlitz’e taşındığını hatırlatmalıyız.

[10] Emaye fabrikası Brünnlitz’e taşındıktan sonra, Kızıl Ordu Ocak 1945’te gelinceye kadar Krakow’daki eski fabrika 650 Polonyalı işçiyle üretimini sürdürmüştür

[11] İsrail’in Ha’aretz gazetesinde yayınlanan 2 Mayıs 1962 tarihli “Oskar Schindler’e yönelik kuvvetli suçlamalar” başlıklı yazıdan aktaran David Crowe: “Oskar Schindler: The Untold Account of His Life, Wartime Activities, and the True Story Behind the List Hardcover”

[12] 6 Mayıs 1945’de Brünnlitz’den ayrılmadan iki gün önce hazırladığı raporda fabrikanın değerini 1.910.000 Alman markı (573.573 dolar) olarak hesaplamıştır. 10 Temmuz 1943 yılında Silesia A.G isimli sigorta şirketine fabrikayı yangına, yıldırıma ve patlamaya karşı 4.110.000 zloty (1.284.375 dolar) değerle sigortalatmıştı.

Schindler Krakow’da 1.910.000 mark (454.762 dolar) ve Brünnlitz’de 4.246.400 mark (1.011.047 dolar) kaybı olduğunu ve bu kayıplarının bazılarının Yahudilere yardımla ilgili olduğunu iddia etmişti. Krakow’da bulunduğu sürece 15.000.000 ReichsMark (6.000.000 dolar) emaye üretiminden, 500.000 ReichsMark (200.000 dolar) silah sanayi üretiminden gelir elde etmişti. Brünnlitz’deki fabrikasında ürettikleri bir vagon füzelerde kullanılan özel silah malzemeleri 35.000 Reich Mark (14.000 dolar) değerinde idi. Schindler Batı Almanya’nın iş adamlarına yönelik kayıplarını tazmin etme çalışmasından 100.000 mark tazminat aldı. Merkezi Paris’te bulunan Yahudi fonu The Joint, Schindler’e Ocak 1949’da 15.000 dolar ödül verdi

[13] “Yad Vashem Soykırım Şehitleri ve Kahramanlarını Anma Kurumu” 1953 yılında kuruldu. Soykırım kurbanları için bir anıt, müze ve kütüphaneden oluşan İsrail’in resmi kurumudur. Ayrıca Yad Vashem tarafından hayatını riske atarak Yahudileri soykırımdan kurtaran 51 ülkeden Yahudi olmayan 26973 kişiye “Dünya uluslarının dürüst insanları” (Righteous Among the Nations) ödülü verildi. 6863 kişi ile Polonya vatandaşları en büyük sayıyı oluştururken, listede sadece bir TC vatandaşı, dönemin Rodos başkonsolosu Selahattin Ülkümen yer alıyor. (https://www.yadvashem.org/righteous/statistics.html )

Bu ödülü alanların isimleri anıta yazılı ve adlarına Yad Vashem bahçesinde bir ağaç dikilmiştir. Schindler bu ödülü almak üzere bir grup Yahudi tarafından 10 Aralık 1961 tarihinde aday gösterildi. Julius Wiener ve Natan Wurzel’in Oskar hakkındaki fiziksel şiddet ve Yahudilerin mallarını çalma suçlamaları nedeniyle 12 kişilik komitede özel bir soruşturma yapıldı. Komite’nin başkanı Dr. Moshe Landau ve bazı komite üyeleri Oskar’ın adaylığına karşı idiler. 1955 yılında Oskar’ın şahit gösterdiği Izak Stern, Abraham Bankier, Leopold Prefferberg-Page’in içinde olduğu 20 kişiden imza atan sadece Izak Stern vardı. Ödülü almak ve törenle ağaç dikmek üzere Oskar İsrail’e gelir. Ödül komitesi oluşacak protestolardan çekindiği için Oskar’ın herkesle beraber 1 Mayıs 1962 tarihindeki büyük törene katılmasını istemez ve 7 gün sonra sadece onun için ve ayrıca sadece özel konukların çağrıldığı bir ağaç dikme töreni yapılır. Schindler’in bu ödülü alması için en çok çaba harcayanlar Izak Stern ve Leopold Page idi.

Izak Stern filmde gösterildiği gibi hiç bir zaman Schindler’in fabrikasında çalışmadı. Başka bir fabrikanın muhasebecisi idi. Sadece Oskar’a hangi fabrikaya el koymasını kârlı olacağı gibi bilgileri veren, ona muhasebe danışmanlığı yapan bir Yahudi idi. Leopold Page ve eşi ise 1944 sonunda listeye konuluncaya kadar Oskar’ın Krakow’daki fabrikalarında çalışmamıştır. Yani muhtemelen Marcel Goldberg’e rüşvet vererek listeye eklenenlerdendir.

1939-1944 arasında 5 yıl süresince Schindler’in fabrikalarında köle işçi olarak çalışmış asıl kurbanları onun kahramanlığını alkışlayanlar arasında göremeyiz.

[14] “Schindler’in Listesi” filmini eleştiren sinemacılar da oldu. Spielberg filminin gişe başarısı üzerine Stanley Kubrick yine Nazilerin Yahudi soykırımı ile ilgili “Aryan Papers” isimli film projesini iptal etmek zorunda kaldığını açıklamıştır. Senarist Frederiz Rapael, “Schindler’in Listesi” filminin Holocaust’u iyi temsil ettiğini söylediğinde Kubrick, “Düşünün! Film Holocaust hakkında olduğundan mı? Bu başarı ile ilgili değil mi? Holocaust 6 milyon öldürülen insan hakkında idi. Schindler’in Listesi ise öldürülmeyen 600 kişi hakkında.” Yönetmen Jean-Luc Godard, Schindler’in karısı Emilie Schindler’i Arjantin’de yoksulluk içinde yaşarken, bir trajediden kâr etmekle suçlamıştı. Yönetmen Michael Haneke, Schindler’in kadınlarının Auschwitz’e gönderilmesi ve duş altında gösterilen sahnesini eleştirir: “Bu sahnede duşlardan su mu gaz mı gelir bunu göstermez yönetmen. ABD’deki naif izleyiciyle bunun gibi şeyleri yapabilirsiniz. Bu uygun bir kullanım olmamış. Spielberg bunun ne demek olduğunu iyi biliyor. Fakat bu aptalca.

9 saatlik Holocaust filmi Shoah’ın yönetmeni Claude Lanzmann da Spielberg’i eleştirir. “Schindler’in Listesi”ni, “Ucuz, kalitesiz bir melodram” ve tarihi gerçeklerin çarpıtılması olarak tanımlıyor. Kurmaca içinde Holocaust’un gerçekten tasvir edilmediğini ifade ediyor.

Kaynaklar:

1 – Oskar Schindler: The Untold Account of His Life, Wartime Activites, and the True Story Behind the List’ David Crove, Basic Books,2004

2 – “Schindler”  Stepping-stone to Life A reconstruction of the Schindler story
by Robin O’Neil, Salisbury, England 2007

https://www.jewishgen.org/yizkor/schindler/schindler.html#TOC

3 – War Crimes, Genocide and Justice,A Global History, David Crowe,Plagrave Macmillan, 2014

4 – Berlin Özgür Üniversiteden (Freie Universität) Prof. Dr. Nicholas Apostolopoulos tarafından yönetilen “Forced Labor 1939-1945: Hafıza ve Tarih” (Memory and History) projesi kapsamında 2005-2006 yıllarında 26 ülkeden 600’e yakın eski köle işçi ile sözlü tarih kayıtları gerçekleştirilmiş. İnteraktif haritalarda fabrikaların isimleri tek tek görülebiliyor. Proje yöneticileri ile  yaptığım yazışmalardan sonra haritalarda olan ama liste olarak sitede olmayan köle işçi çalıştıran 377 adet şirketin isimlerini bir liste olarak gönderdiler. “Hafıza ve Tarih” isimli bu projenin tüm video kayıtları ve interaktif haritalar için: https://www.zwangsarbeit-archiv.de/en/index.html

Başa dön tuşu